29 Eylül 2013 Pazar

El Bebek Gül Bebek Kız Bebek


Hamileliğimde heyecanlı bir haftayı geride bıraktım: Bebeğimin cinsiyeti belli oldu.

Son gebelik kontrolümde her şeyin yolunda olduğunu öğrendik ve buna çok sevindik:) Daha önce bu yazımda bahsettiğim gibi benim ve eşim için zaten en önemlisi bebeğimizin iyiliği, sağlığı... Kontrolde bebeğimin hareketlerini ekrandan  hayranlıkla izlerken doktorum bebeğin yerinde duramayan bir kız olduğunu söyledi. İlk tepki olarak gülümeseyerek "gerçekten mi" dedim? Doktorum da tekrar tekrar bakarak emin oldu.

Evet biricik oğlumun ardından bir de kızım olacağını öğrenince sevindim ama erkek olsaydı da de aynı şekilde sevinecektim. Sonuçta benim canım, benim yavrum... Böylece canım oğlum Toprak bir kız abisi olacak inşallah...

Başta ailelerimiz olmak üzere herkes kız bebek haberine çok sevindi. Son 2 yıldır ailelerimize katılan 3 erkek bebeğin üstüne herkes kız bebek bekliyordu. Ben de heyecanlıyım, mutluyum, kız annesi olmak farklı olacak mı diye meraklıyım:)

O zaman el bebek gül bebek kız bebeğim hayırlı olsun, sağlıkla dünyaya gelsin:)

                                    Hamilelik Günlüğü Yazılarım




Hamilelik Çatlaklarına Karşı Lierac Zamanı!


Hamilelikte oluşan çatlakların büyük kısmı genetikmiş. Eğer annenizde, kız kardeşinizde hamilelik çatlakları varsa sizde de hamilelik çatlağı oluşma riski yüksekmiş. Bunu ilk öğrendiğimde çok sevinmiştim, çünkü annemde hiç çatlak yoktu. Buna rağmen tedbiri elden bırakmadım:) Toprak'a hamileyken gerilen karnımı rahatlatmak ve çatlak oluşumunu engellemek için Lierac çatlak önleyici kremi her gün düzenli olarak kullanmıştım. Toplamda 14 kilo alarak tamamladığım ilk hamileliğimde neyse ki hiç çatlak sorunu yaşamadım.

İkinci hamileliğimde de 4. aya başlamamla beraber kendime hemen internetten çatlak önleyici Lierac Phytolastil Jel siparişi verdim ve kullanmaya başladım.

Hamilelikte çatlak oluşumunu engellemek için kullanılan jeller dışında bol sıvı tüketmek de çok önemli. Bu yüzden su içmeye devam! Hamileyiz diye bakımı elden bırakmak olmaz değil mi:)

                                        Hamilelik Günlüğü Yazılarım


26 Eylül 2013 Perşembe

El Ayak Ağız Hastalığı

Geçtiğimiz hafta gittiğimiz tatilden döndükten 2 gün sonra canım oğlum hastalandı. Bu kez el, ayak, ağız hastalığı ile tanıştık:(

Salı akşamı Toprak önce ateşlendi, ardından da vücudunda döküntüler oluştu. Özellikle ellerinde, ayaklarında ve dudaklarının kenarlarında sinek ısırığı gibi kabartılar oldu. Ateş düşürücü şurubu verdikten sonra ateşi bir daha yükselmedi ama o akşam pek rahat uyuyamadı. Avuç içlerini ve ayaklarını kaşımaya çalıştı sürekli. Biz de elimizden geldiğince onu rahatlatmaya çalıştık.

Dün sabah babası doktora götürdü ve el, ayak, ağız hastalığı denen bir hastalık geçirdiğini öğrendik. Kaşıntısı olduğu zaman sürmemiz için bir jel dışında ilaç kullanmamız gerekmiyormuş ama ikinci günün sonunda döküntüler gittikçe artmaya ve içleri su toplamaya başladı. Dün gece ancak bir kaç saat uyuyabildi bebeğim. Sürekli kaşınıyor ve ağlıyor:( O ağladıkça ben de dayanamıyorum tabii...

Umarım döküntüleri ve kaşıntısı hızla geçer ve neşeli günlerine çabucak döner. Tüm yavrularımıza sağlık diliyorum, bebeğimin de bir an önce iyileşmesini...








25 Eylül 2013 Çarşamba

İkinci Bebeğin Cinsiyeti Meselesi



Gelelim ikinci bebeğimin cinsiyetine. Dünyalar tatlısı bir Toprak anası olarak ikinci bebeğin kız olması yönünde yoğun bir istek var çevremde. Hamile olduğumu duyanların ilk tepkisi genelde "kız olur inşallah" şeklinde oldu. Ben de "sağlıklı olur inşallah" diye cevap verdim, vermeye de devam ediyorum çünkü bebeğimin cinsiyetini bilmiyorum. Benim için sağlıklı, hayırlı bir evlat olması kız ya da erkek olmasının çok daha ötesinde. Hatta içten içe oğlumun bir erkek kardeşi olursa onun için daha iyi olur diye düşünüyorum. Benim için 3 erkek ile aynı evde yaşamak nasıl olur onu henüz düşünemiyorum tabii:) Belki yakın çevremde hep böyle örnekler olduğu, bir erkek bir kız kardeşi pek görmediğim için böyle hissediyorum.

En yakın doktor kontrolüme çok az kaldı.. Bu kontrolde bebeğimin cinsiyetini öğreneceğim. Ama ben yine de cinsiyetten önce bebeğimin sağlıklı olduğunu duymak istiyorum, bunu bekliyorum:)




Evimizin Kayıp Eşya Bürosu:)

İlk olarak tv kumandalarımızın kaybolması ile ortaya çıktı  kayıp eşya büromüz. Aylar önce 2 kumanda en son Toprak'ın elinde görüldükten uzun bir süre sonra burada bulundu. Evin her köşesine bakılıp kumandalardan umut kesilmişti. Annesi kumandaların kesin çöpe gittiğini düşünüyor, babası oğluna kumandaları sorup bir cevap bekliyor, çocuk ise susuyordu:) Hatta yedek kumanda bile alınmıştı...



Bir akşam Toprak, kedimiz Yoda'nın tırmalama tahtasını iterek salonun ortasına kadar getirdi. Tahtaya basıp zıplıyor, etrafında dönüyordu. Derken tırmalama tahtası ile birlikte düştüler. Tırmalama tahtası devrilince daha önce kopardığı tepedeki kurbağa da düştü ve 2 haftadır aradığımız kumandalar, kayıp bir emzik, buruşturulmuş kağıtlar etrafa saçıldı.İşte kayıp eşya büromuzu böyle keşfettik. Sevgili oğlum boyuna uygun olarak kendine burayı seçmiş istediği eşyaları da buraya saklamış:) O günden sonra evde bir şey ortadan kaybolunca ilk baktığımız yer kedinin tırmalama tahtasının içi oluyor. Nitekim aradığımız şeyleri orada buluyoruz... Çocuklu ev böyle oluyor demek ki:)



23 Eylül 2013 Pazartesi

Hamilelik Günlüğü: Hamilelikte 5 -12. Haftalar


Mayıs ayının son günleriydi. Kendimi çok yorgun, çok halsiz hissetmeye başlamıştım.Tam anlamıyla kafamı kaldıramıyor, sürekli uyumak istiyordum. Bir de her zamankine göre oldukça duygusallaşmıştım. Çok net bir sekilde hamilelik belirtilerini yaşıyordum. Kısa bir süre önce ikinci bebek için hazır olduğumuza karar vermiştik. Eğer hislerim beni yanıltmıyorsa kesinlikle hamileydim! 

İşten çıktıktan sonra eczaneden gebelik testi alıp eve gittim. Testi yapmak için sabırsızlanıyordum ama Toprak uyuduktan sonra yapmaya karar verdim. O bir kaç saat zor dayandım. Zeytin gözlü oğlum mışıl mışıl uyuduktan sonra testi yaptım. Bir yandan çok eminim bir yandan da çok heyecanlı. Birkaç dakika geçtikten sonra ta tammmm çok net iki çizgi belirdi. Olanlardan habersiz balkonda oturan eşime seslenerek salona çağırdım. Hiç bir şey söyleyemeden testi gösterip mutluluktan, heyecandan biraz da panikten ağlamaya başladım. Bana mutlulukla sarılan eşim olmasa oraya yığılıp kalacaktım.

Ertesi gün hemen doktora koştum ve bebeğimin kesesi göründü:) Henüz gebeliğin 5. haftasının başında olduğum için bebişi görmek için biraz beklememiz gerekti. Bu arada bende çok yoğun bir şekilde mide bulantısı başladı. Haftalarca doğru düzgün yemek yiyemedim:( İlk hamileliğimde de midem bulanmıştı ama bu yazımda bahsettiğim gibi bu kez çok yoğun oldu bulantılarım. Mide bulantısının önüne geçmek için bulantı önleyici bileklik bile aldım ama bende hiçbir işe yaramadı. Doktormun önerisi ile mide bulantımı azaltmak için az az ve sık sık yemek yedim. Çok kokulu, baharatlı yemeklerden uzak durdum. Suyu bir anda değil, azar azar içmeye başladım. Ancak ne yaparsam yapayım bulantılarımın tamamen geçmesi zaman aldı. 

5. 6. ve 7. haftayı birbirine çok benzer şekilde geçirdim. Halsiz, uykulu ve açtım... Heyecanla 8. Haftadaki doktor kontrolümü bekledim. Bu kontrolde ben, eşim ve Toprak bebeği ilk kez gördük:) Yavrum ekrana baktı ama onun kardeşi olduğunu anlaması zaman alacağa benziyordu. Bir kelebek gibiydi minik bebeğim,kalbi pıt pıt atıyordu... Doktorum hamilelikte yapılması gereken testleri istedi ve 8. haftada daha önceden de bildiğim tüm testleri yaptırdım. Bu haftadan sonra bulantılarım iyice arttı. Yemeklere, kokulara karşı çok daha hassaslaştım. 9. 10. ve 11.hamilelik haftalarını da bol bulantılı geçirdim. Yemek yiyemediğim için enerjim de oldukça düştü. Özellikle bu dönemde Toprağımın bakımında annemler oldukça yardımcı oldular, hala da olmaya devam ediyorlar:)

Hamileliğimin 9. Haftasında ikinci gebeliğin etkisi ile göbeğim çıkmaya başladı. Ben kilo veriyorum ama göbeğim büyüyordu. Bu süre içinde yemek yiyemediğim için bir çok kişiden bebeğin de beslenemediği gibi bir sürü dış sese kulaklarımı tıkadım, size de tavsiye ederim:) 

12.  Gebelik haftasına ulaştığımda ise bulantılarım önce azalmaya başladı ve ardından çok büyük oranda geçti. Daha önce bunları yaşamış olsam da "Allahım 9 ay böyle nasıl geçer "diye düşünmeden yapamadım. Ama inanın bu dönem de geçiyor:) Yaşam enerjiniz geri geliyor. 12. haftanın en önemli olayı ise doktor kontrolüne gidip bebeğimi görmem ve ikili testi yaptırmam oldu. Bebeğim 4 hafta öncesine göre oldukça büyümüştü. Hamileliğimin ilk 3 ayında 3 kilo vermeme rağmen bebeğim sağlıkla gelişmişti çok şükür. Onu ekrandan seyretmek bir harikaydı... Bebeğim ölçüm yaptırmamak için çok uğraştı ama doktorum sonunda istediği ölçümleri yaptı.  Aynı gün ikili test için kan da verdim. İkili testimin normal çıktığını ertesi gün mutlulukla öğrendim.

İlk bebeğimin cinsiyetini yani Toprağın müjdesini 12. Haftada almıştık. Belki 12. hafta kontrolünde bebeğin cinsiyetini öğrenebiliriz diye düşünmüştük ama cinsiyet bir sonraki doktor kontrolüne kaldı. Bu konuyu ayrıca yazacağım zaten pek yakında:) 3 aylık hamilelik notlarım işte böyle...


                                         Hamilelik Günlüğü Yazılarım



19 Eylül 2013 Perşembe

Baba = VUUUUUU

Toprak arabalara, motosikletlere, teknelere kısaca motor sesi duyduğu her şeye bayılıyor. Hemen yanlarına koşup motor sesi çıkarmaya başlıyor.

Bunların arasından en büyük aşkı babasının Motosikleti. Baba neye biniyor diyince daha doğrusu içinde Baba veya Sarper kelimesi geçen bir cümle duyunca hemen VUUUUUU diyor yavrum:) Motora oturmak için can atıyor ve sonra hiç inmek istemiyor. Sarper eve gelince hemen elindeki kaskı alıp kendine takmaya çalışıyor.

Uyumak üzereyken bile yoldan geçen bir motosikletin sesi duysa emziğini çıkarıp VUUUU diyor. Öyle tatlı söylüyor ki:) Zaten sadece su sesi, motor sesi ve köpek seslerini taklit ettiği için bunlar bana çok daha sevimli geliyor. Henüz konuşmadığı için telefonda onun sesini duyabilmemin tek yolu BABA kelimesinden geçiyor. Dergilerde, gazetelerde gördüğü motosikletleri hemen gösteriyor. Küçük bir motorcu daha yetişiyor galiba...


12 Eylül 2013 Perşembe

Hamilelik Günlüğü - İlk 3 Ayda İki Hamileliğim Arasında Fark Var mı?



Birden fazla hamilelik yaşayanlar genelde ikinci hamileliğin ilk hamileliğe göre daha rahat geçtiğini söylüyor. İlk hamileliğimi bir iki ufak sorun dışında çok rahat geçirmiştim. Bu kez de öyle olur diye düşünüyordum. Ancak ilk 3 ay için böyle düşünmekle hata ettim galiba:)Şaka bir yana yaşayabileceğim en özel durum hamilelik. İlk de olsa, ikinci de olsa güzel, kendine özgü... Sadece bu kez 12. haftayı bitirene kadar çok zorlandım! (Şuan 15. haftanın başındayım)

Toprak bizim için harika bir sürpriz olmuştu, bu kez planlı bir bebek bekliyorum ama gebeliğin ilk trimesterinde ilk hamileliğimin daha kolay geçtiğini çok net söyleyebilirim. Tabii bu sadece hamileliğimin ilk 3 ayında yaşadıklarıma göre yazdığım bir yazı. Önümüzdeki günlerde neler yaşayacağım, hep birlikte göreceğiz. Şimdilik iki hamileliğimin ilk 3 ayını karşılaştırdığımda bendeki durumlar şöyle:

  • İlk hamileliğimde çok şaşkındım, şimdi psikolojik olarak daha rahatım ve daha bilinçliyim.
  • Toprak'a hamile olduğumu 6. haftada öğrenmiştim, bu kez 4. haftanın sonunda yani henüz gebeliğin başında öğrendim bebeğimi. Hamilelik yaşamış biri olarak vücudumun verdiği sinyaller beni yanıltmadı:)
  • İlk hamileliğimde, hamile olduğumu kan testi yaptırıp önce kendim emin olduktan sonra eşime haber vermiştim. Bu kez evde testi yapıp çift çizgiyi görünce hemen eşimin yanına koştum:)
  • İlk bebeğimizi çevremizdekilere söylemek için biraz zaman geçmesini beklemiştik ama bu kez hiç beklemeden bu güzel haberi herkese verdik.
  • İlk hamileliğimde mide bulantılarım olmuştu. Sabah bulantıları beni biraz yormuştu ama yemek yememi bu kadar engellememişti. İkinci gebelikte ise neredeyse 5. haftadan itibaren çok fazla bulantım oldu. Şuan 15. haftada olduğum için bulantılarım yok denecek kadar azaldı ama  hala kokuya dayanamıyorum. Sokakta, avm'de burnunu kapatarak gezen birini görürseniz, o benim:)) 
  • İlk hamileliğimde bol bol uyuyup dinlenirken, şimdi Toprak ile geçirdiğim kıymetli zamanlardan kaybetmemek için istediğim zaman uyuyamıyorum. Onu uyuttuktan sonra ben de hemen tavuk gibi yatıyorum.
  • İlk hamileliğimde hafif bir poşeti bile taşımaya çekinirken, ikinci hamileliğimde 12 kiloluk canım oğlumu her fırsatta kucaklıyorum.
  • Beni en çok şaşırtan konu da jet hızıyla büyüyen göbeğim oldu. İlk hamileliğimde karnım 16. haftalıkken yavaş yavaş belirmeye başlarken bu kez 9. haftada gözle görülür bir şekilde karnım çıktı.
  • İki hamileliğimde de ilk trimesteri kilo kaybı ile tamamladım. Ama bu kez tam 3 kilo verdim. 
  • İlk hamileliğimde neredeyse her gün bebeğin gelişimini farklı sitelerden takip ediyordum. Şimdi içinde bulunduğum haftaya başlarken bir kere bakıyorum o kadar.
  • Bir de sanırım bu kez daha asabiyim. Özellikle araba kullanırken  hemen sinirlenip bağırmaya başlıyorum. 


11 Eylül 2013 Çarşamba

Toprak'a KARDEŞ Geliyor :))))))

Evet evet yanlış okumadınız, bendeniz Deniz şu sıralar ikinci hamileliğimi yaşıyorum:) Bundan 1,5 yıl önce biricik oğlum Toprak'ın aramıza katılması ile renklenen dünyamız, çekirdek ailemiz daha da büyüyor. "Anne" olarak bana dünyanın en özel duygularını yaşatan birtanenim bir kardeşi olacak inşallah...


Bir süredir hamileliğin ilk aylarının verdiği yorgunluk, uyku hali ve mide bulantıları ile fazlasıyla meşgul olduğum için yazı yazamıyordum. Bu güzel haberi vermek için daha fazla bekleyemedim. Bugüne bugün 3 aylık hamile bir anneyim:)

Toprak'ın doğumunun ardından yaşadığım duyguları tarif etmemin imkanı yok. Canımdan çok sevdiğim minicik bir melek var artık yanımda, kalbimde, ruhumda. Onunla nefes alıyorum, onunla yatıp kalkıyorum. Ömrüm diye bağrıma basa basa öpüyorum bebeğimi. Şimdi ise bu eşsiz mutluluğa hayırlısıyla yeni bir mutluluk katılmasını bekliyorum.

Yakında bizden yeni haberlerde görüşmek üzere:)

Sevgiler,

                                                             Hamilelik Günlüğüm

Yazdan Kalma Günler...



Yazdan kalma renkli ve güneşli günler... Geçtiğimiz ay, bayram tatilinde anne baba çocuk üçlüsü olarak yine Altınoluk'taydık. Yazmakta biraz geç kaldım ama yaza henüz veda edemiyorum.

Oğlum bayramda çok keyifli günler geçirdi. Deniz, güneş ve kum kimi mutlu etmez ki? Onun kadar biz de eğlendik. Ama hem hamileliğimin en halsiz olduğum dönemine denk geldiği hem de Toprak'ın peşinde çok koşturduğum için oldukça yoruldum.

Toprak, içi su dolu bir kova ve kumlar ile oynarken pek eğlendi:) Kumları yemeye çalıştı. Denize taşlar attı. Babasıyla bol bol denize girdi. Deniz biraz soğuk olduğu için denize girerken biraz söylendi, sım sıkı boynuna sarıldı ama sonra suyun soğukluğuna da alıştı.



Her zaman olduğu gibi yine başka çocukların eşyaları oğluma daha cazip geldi.

" Bu simitler ile oynamak daha mı güzel ne? :)"



Tatilde yemek konusunda biraz sıkıntı yaşadık ama çok üstüne gitmedim. Yemek yemek istemedi bol bol meyve tüketip, su içti. Toprağı hiç bu kadar su içerken görmemiştim doğrusu. Hatta suluğundan istediği kadar su içemeyince şişeye sarıldı yavrum.




Altınoluk'a arabayla gittik. Yola çıkış saatimizi Toprak'ın gece uyku saatine denk getirdiğimiz için yolda sorun yaşamadık. Sadece gittiğimiz ilk gün Kaz dağlarının oksijeninin de sayesinde günün çoğunluğunu uyuyarak geçirdi bebeğim. Dönüş yolculuğumuz ise gidişimize göre oldukça uzun sürdü. Bu kez gündüz yola çıktığımız için hava çoook sıcaktı ve klima çalıştırdık. Yolda çok anlayamadık ama  arabanın kliması bizi çarptı. Döndükten hemen sonra önce Toprak ardından ben hastalandık. Toprak benden daha kolay iyileşti. Ben ilk kez hamileyken soğuk algınlığı yaşadım ve toparlanmakta çok zorladım. İyileşmem iki hafta kadar sürdü.

Önümüzdeki hafta inşallah son bir tatil daha yapıp, yaza veda edeceğiz. Yeni çocuklu tatil maceralarında görüşmek üzere...

                                                  Toprak'ın bir önceki tatil yazısı
                                                  Bebekli tatil ihtiyaç listesi

5 Eylül 2013 Perşembe

Bir Annenin Hamilelik Günlüğü


Bundan iki sene önce hamile olduğumu öğrendiğimde ne hamilelik ne annelik ne de bebek bakımı ile ilgili hiçbir fikrim yoktu. "Eyvah şimdi ne yapacağım" telaşıyla ilk olarak anne bebek dergilerine başvurdum. Ama dergilerde istediğimi bulamayınca çareyi hemen bloglara bakmakta buldum.

O zamana kadar genelde moda bloglarına bakarken, anne bebek blogları  ve özellikle benimle aynı gebelik haftasında olan hamile günlükleri ile işte o zaman tanıştım. Annelerin bloglarda yazdıkları deneyimleri, bebek ürünleri ile ilgili yorumları, emzirme, beslenme ve uyku düzeni ile ilgili paylaşımlarını merakla takip ettim. Hamileyken yaşanan mutlulukları, endişeleri "ben de böyle hissediyorum" duygusuyla okudum. Bazen de yazılanlar bana uzak geldi...

O dönemde blog yazmak aklıma bile gelmemişti. Klasik bir yöntem olarak hamilelik günlüğümü bir defterde tuttum. Tıpış Tıpış Zamanlar isimli bu tarihsiz ajandaya bebeğim ve hamileliğimle ilgili notlar aldım. Ne zaman doktor kontrolüm var, ne zaman ilk hareketlerini hissettim, ne zaman çok ağladım hepsini renkli stickerlarla süsledim. Bebeğimin doğum hikayesi de burada yazılı hatta:) 

Toprak'ın  doğumuyla beraber bebeğimle yaşadığım anları kaybetmemek, ilklerini unutmamak ve de ilerde oğlum için hoş bir anı olması için bu blogu açtım. Şimdi 2. hamileliğimi yaşadığım bu günlerde hamilelik günlüğümü de buraya tutmaya başlıyorum, hadi hayırlısı:)

Toprak'a kardeş yazısını burada bulabilirsiniz.





2 Eylül 2013 Pazartesi

Bulutlara Uzanan Mutluluk



Bulutlara doğru uzanan uçurtmanın ardından bir çocuğun mutluluğuna şahit oldum dün, oğlumun...

Toprak uçurtmanın ne olduğunu bilmiyordu. Ta ki dedesi gezmeye giderken arabada uçurtma olduğunu söyleyene kadar. Yol üzerinde satılan rengarenk uçurtmaları oğluma göstererek onun da uçurtma uçuracağını anlattım. Sonra uçurtma ile tanışma sırası Toprağıma geldi. Önce uçurtmanın ipleri dikkatini çekti, ipleri bırakmak istemedi. Uçurtmayı iyice inceledikten sonra eline alıp koşmaya çalıştı.



Rüzgarın etkisi ile gökyüzüne doğru hızla yükselen uçurtmayı görmek onu çok şaşırttı. Gökyüzünde uçurtmayı takip etmeye çalıştı, zaman zaman kaybetti. Şaşkınlığını belirten sesler çıkararak eliyle uçurtmayı gösterdi bize. Uçurtmayı toplarken de ipleri bir güzel karıştırdı:)



  İşte canım oğlumun mutluluğu...