Bebeksiz Tatil

Evet başlık doğru, bu yılın ilk tatilini bebeksiz yaptık. Eşimle birlikte kısa bir tatile gittik. Tatil çok güzel geçti ama kalbim oğlumda kaldı.

Ayrı kaldığımız günlerde Toprağımı ne kadar çok özledim anlatamam. Elimde resmiyle hasret gidermeye çalıştım. Annemleri arayıp uyudu mu, uyandı mı, huzursuzlandı mı diye sorup durdum. Sağ olsunlar anneannesi, dedesi ve teyzesi biz yokken ona çok iyi baktılar. Sadece Can kuzusu oğlumu biraz kızdırmış:) Ama aşağıda göreceğiniz gibi oğlum yine de onu sevmekten vazgeçmemiş.Tabii Can'ın emziğini almayı ihmal etmemiş her zamanki gibi:)

Küçücük bebekle, hatta 3-4 çocukla tatile gelen yabancı aileler gördük orada.Özellikle onları gördükçe oğlum da yanımda olsaydı dedim ama biz bile o kadar çok yorulduk ki o anlarda iyi ki Toprak yok dedim. Babası da çok özledi kuzusunu tabii. Teyzesinden gelen resimlere bakıp mutlu olduk oğlumuzu gördüğümüz için. Dönüş yolunda ne kadar mutlu ve heyecanlı olduğumu anlatamam:)

Tatile gitmeden günler önce Toprak'a gideceğimizi anlatmaya başlamıştık. Kendimi ve onu bu şekilde ayrılığa hazırlamaya çalıştım. Annem de ona bizim resimlerimizi gösterip, geleceğimizi anlatmış biz yokken. Yavrum sabahları her zamankinden erken uyanmış ve bir akşam zor uyumuş.

Bu kısa ayrılığın ardından oğlumuzun bizi görünce sevineceğini düşünüyorduk ama gerçekler hiç öyle olmadı. Özellikle ilk gün bize hiçbir tepki vermedi (en kötüsü bu sanırım), ikinci gün biraz gülmeye başladı ve çok şükür dün itibarıyla iyiyiz:)

Ev Yapımı Çilekli Dondurma

Oğlum için ev yapımı dondurma tarifi ararken Gurme Bebek'deki sağlıklı dondurma tarifini buldum. Bu tarif üzerinde biraz oynama yaparak Toprak için dondurma hazırladım. İşte benim hazırladığım dondurma tarifi:

Malzemeler:

• Ev yapımı süzme yoğurt: Süzme yoğurt elde etmek çok kolaymış. Tel bir süzgecin içine ince bir tülbent yayarak annemin mayaladığı yoğurdu döktüm. Süzgeci bir tencerenin içine yerleştirdim, üzerini kapak ile kapattım. Bu şekilde 1 gün buzdolabında bekletince yoğurdun suyu tencereye süzüldü ve süzgecin üzerinde süzme yoğurt hazırdı:)
• 4-5 tane çilek. Dilediğiniz meyveyi kullanabilirsiniz. Ben bir sonrakini muz ile denemeyi düşünüyorum.
• 1 tatlı kaşığı pekmez. Pekmez yerine bal da kullanabilirsiniz.

Yapılışı:

• Çilekleri cam rendede püre haline getirdim.
• Süzme yoğurdun içine çilekleri ve pekmezi ekleyerek karıştırdım.
• Bu karışımı slikon muffin kalıba dökerek deep freeze'de dondurdum. Bu yüzden top top bir görüntü yerine yukarıda göreceğiniz gibi çiçek motifli bir dondurma oldu.
• Oğluma vermeden önce oda ısında biraz yumuşattım. 

 Toprak da anne yapımı dondurmayı afiyetle yedi:)) 

Jetonlu Oyuncaklar mı Dediniz?

Oğlum kendileri ile cumartesi günü tanıştı. Gerçi eskiden daha çok jeton vardı, şimdi kart ile çalışıyormuş bu oyuncaklar. Ben bu konulara acemi bir anne olarak kaç seferlik dolum yapalım sorusuna cevap vermekte zorlanıp, Toprak'ı bindirdiğim oyuncakları çalıştırmak için biraz uğraştım:) Gelelim benim Toprak bebeğime. Direksiyon çevirmeyi ve babası gibi motosikleti çok sevdiği için uçağa ve motora bindi.Uçak aşağı yukarı yükselip alçalırken, motosiklet görevlinin beni uyarması ile öğrendiğim sağdaki kolu çevirince ileri geri gitti.

Bu uçağın arkasındaki atlı karınca da oğlumun çok ilgisini çekti. Yanımda eşyalarımı ve bebek arabasını bırakacak kimse olmadığı için binemedi ama ilk fırsatta atlı karıncaya gideceğiz.

 Bir de tırtılımız var tabii. Tırtıl görünümlü küçük tren tam onun boyuna göreydi. Emniyet kemerini taktıktan sonra tırtıl hareket etti ve merakla oğlumu izledim. Tırtılın hızı ona biraz yavaş gelmiş olacak ki kendini sallayarak hızlandırmaya çalıştı:)

Günün sonunda biri elinde biri arabasında iki balonla evimizin yolunu tuttuk oğluşumla. Ama elindeki balon yolun yarısına kadar dayanabildi:)

Zuzucan Toprak'ı Gördünüz mü?

İşte karşınızda Toprağımın ilk bebeği olan Zuzucan Toprak. Ben daha hamileyken babası bana ve oğlumuza Toprak bebeği hediye etti. Ben de gerçek Toprak'ı beklerken Zuzucan Toprak ile idare ettim:)

Peki nedir bu Zuzucan derseniz, hemen anlatıyım: Sağlıklı el örgüsü oyuncak bebek ailesi. 18-75 yaş arası sigara içmeyen kadınların el örgüsü ile yaptıkları oyuncak bebek dünyası. Toprak, Yaprak, Kıpırcan, Kımılnaz, Dede ve Anneanne'den oluşuyor Zuzucan ailesi. Her Zuzucan bebeğin kendine has özellikleri var. Mesela Zuzucan Toprak:  Egeli çiftçi, organik tarım tutkunu bir bebek.  Tüm bebeklerin ortak noktası ise aile sıcaklığını bebeğinize sunmaları.

Ben doğduğu günden beri oğluma Toprak bebeği gönül rahatlığı ile veriyorum. O da çok seviyor oyuncağını, hatta daha çok küçükken ona Zuzucan Toprak'ı gösterdiğimde gülümsüyordu. Eğer siz de bebeğiniz için el emeği bir oyuncak arıyorsanız ZUZUCAN 'a bir göz atın derim.

Biz kendilerini pek seviyoruz:)

Ek Besinlere Geçiş ve Beslenme Düzeni

                                                         Ek Besinlere Merhaba:)

Oğlum ile yaşadığım tecrübeleri buradan paylaşmaya devam ediyorum:) Ek besinlere geçiş ve özellikle ilk dönemde her ay değişin&gelişen beslenme düzeni benim için tam bir sınav oldu. 15 aylık annelik maceramda en çok zorlandığım konu bu sanırım.

Ek besinlere Toprak 6 aylık olunca geçtik. İlk 6 ay boyunca sadece anne sütü ile beslendiği için ek besinlere geçiş benim için çok heyecan vericiydi. 6. ayı yaz mevsimine denk geldi ve oğlumun ilk ek besini "şeftali" oldu. Acaba nasıl tepki verecek diye babasıyla merakla izlemiştik oğlumuzu. İlk ek besini olan şeftaliden bir çay kaşığı kadar yemişti Toprak. Kendini bildi bileli yatarak içtiği anne sütü yerine, dik bir pozisyonda  kaşıkla verilen yemek onun için bir dönemin başlangıcıydı. Bir kaç gün sabahları cam rendede rendelediğim meyvelerden bir iki çay kaşığı kadar verdim. İstemediği anlarda hiç zorlamadım. Adı üstünde "ek besin" olduğu için anne sütüne aynen önceden olduğu gibi devam ettim. 1 yaşına kadar bebeğimin ana besini anne sütü oldu. Ek besinlere başladığımız ilk dönemlerde sadece sabahları ek besin verirken zamanla öğün sayısını ve besin miktarını artırdım. Özellikle ev yapımı yoğurdu çok sevdi Toprak. Ben de yedirme konusunda çook acemi olduğum için üstteki gibi görüntüler ortaya çıktı:) Yemek yedirme konusunda hala başarılı olduğumu söyleyemem bu arada. Annemin üstüne tanımıyorum bu konuda:)

Doktorumun  tavsiyesi ile blender kullanmadan ve besinleri birbiri ile karıştırmadan verdim. Ayrıca yemek düzenine alışması ve kendini aile ortamına ait hissetmesi için ilk baştan beri mama sandalyesinde ve bizimle birlikte yemek yemesine özen gösteriyoruz.  Bizden önce yemek yemiş olsa bile, bizimle masaya oturup ekmeğini yiyor:)  Hoş ben her zaman yemeğini en son bitiren kişi olarak masadan kalkıyorum o ayrı:)

                                                            Hımmmm, çok lezzetliiii:)

Bebeğimin beslenme düzenini oluştururken en çok Gurme Bebek 'deki tariflerden  faydalanım, şimdilerde ise Zümrüt Özkan'ın Yiyorum Büyüyorum kitabından denemeler yapıyorum. Çocuklar için çok güzel yemek tarifleri var Yiyiyorum Büyüyorum'da. Anneanne tariflerine ise diyecek sözümüz yok:)
           

    Herkese afiyet olsun:)

Deniz'in Anne Hali...

Bebeğim benim doğum günü hediyem oldu. 27. doğum günüme 1 gün kala 2 Temmuz 2011 sabahı içimdeki minik canı öğrendim, onu ilk kez o gün gördüm ve  yeni yaşıma yepyeni bir halde girdim. Hamileliği çok ama çok sevdim. İçimdeki mucizenin her gününü tek tek saydım, onunla konuştum, dokundum, düşündüm, hayallerini kurdum, sabırsızlandım. Rahat bir hamilelik geçirmemin ve el üstünde tutulmanın etkisi belki de hayatımın en güzel döneminden biriydi benim için hamilelik.

Derken bebeğim doğdu ve anneliğimin tadını çıkarmaya, zorluklarını yaşamaya, uykusuz kalmaya, benim bakımımla büyüyen bir bebeği deli gibi sevmeye başladım. Yanından bir dakika bile ayrılmak istemediğim, kıpırdadığında uyandığım, uğruna günlerce 2 saatten uzun kesintisiz uyumadığım, canımdan çok değer verdiğim, kendim için yapmayacağım onca şeyi onun için severek yaptığım melek bir bebeğin annesi oldum ben.

Hayatım boyunca böylesine yoğun, böylesine içten yaşamadığım heyecan, mutluluk, sevgi, korku, özlem, sabır, sabırsızlık, aşk, şükretme duygusu Deniz'in annelik hali... İçinde zıtlıkları, mutluluk göz yaşlarını, kahkahayı, tüm duyguları barındırıyor. Ben anne olmadan önce bunların hiçbirini bu şekilde bilmezdim. Kendimi de böyle bilmezdim zaten. Şimdi oğlu ile ilgili bir şey anlatırken gözleri dolan tipik duygusal bir yengeç anne oldum çıktım:)

Anne olunca başta kendi annem olmak üzere tüm annelerin kıymetini daha iyi anladım. Tüm annelerimizin ve kendimin anneler gününü kutlarım:)

Sevgilerimle

Toprak Annesi:)

Hop Hop Altın Top

Hop hop hop altın top, başkasının topundan değerli top yok:)

Bu tekerlemeyi oğlum için biraz değiştirdim. Çünkü dışarıda kendi topunun yüzüne bakmayan Toprak başkasının topu için deli oluyor. Kendi topu ile oynamazken başka çocukların, büyüklerin topu ona daha cazip geliyor. Bakınız üstteki resim:)

Daha cumartesi günü parkta bir çocuğun topunu kaptı,elinden almayalım diye kendini yere bırakıp topa sarıldı. Bizim tarafta durum böyleyken, topun sahibi olan çocuk kendi topunu isteyince ortalık şenleniyor:)  "Annecim gel biz senin topun ile oynayalım" diye seslenişim olay yerinden uzaklaşmamız ile son buluyor. Ne yapmalı dersiniz?

1 yaş bebeği için top ile oynamak çok keyifli. Oğlum topu taşırken, topu atarken seviniyor. Ayrıca topun zıplaması ona ilginç geliyor. Havaların güzel olduğu bu günlerde çimenlerde top peşinde koşan bebeğimi izlemek de bana ilginç geliyor:))

Bir Toprak Klasiği

"Beni boşuna güldürmeye çalışmayın, kolay kolay gülmem. 

Ciddiyim, ağırım, karizmadan ödün veremem:)"

Hoş Geldin Bebek Süslemeleri

Annelik ile birlikte ilgi alanlarım oldukça değişti. Hamileliğimde kendimi anne bebeklerin büyülü dünyası içinde buldum. Bu dünyanın içinde hem çok eğlenceli hem çok zor yani dünyanın en karışık duyguları, anları var. Ben bu işin eğlence, süsleme kısmını çok sevdim doğrusu:) Oğlumun doğumu, mevlüdü, diş buğdayı derken en son 1 yaş doğum günü partisine keyifle hazırlandım, kendimce süslemeler yaptım. Ama Hoş Geldin Bebek süslemeleri benim ilk göz ağrım oldu:) Bu konularla ilgili çok fazla fikrim yokken, o zamanlar taze anne olan güzel arkadaşım Elif'in yönlendirmesi ile oğlumun doğumu için birkaç ufak hazırlık yaptım. Evet bu gördüğünüz sevimli kuzucuklar benim kuzumun kuzuları:)

Eminönü'nde bebekler için birbirinden güzel süs malzemelerinin satıldığı bir dükkandan kuzuları aldım.Kuzuları lavanta keseleri ile süsledim. Nazar boncuğu ve kurdele ekledikten sonra magnet yapıştırınca buzdolabı süsü halini aldı bu sevimli kuzular. Oğlumdan hoş bir anı olması için üzerine Hoşgeldin Toprak Bebek etiketlerini yapıştırdım. Tüm kuzuları bir sepette toplayınca çok güzel bir görüntü oldu. Kuzuların yanındaki renkli lolipop şekerleri de hem büyüklerin hem de küçüklerin ilgisini çekti.

,

Yeni doğan bebek çikolatası doğum odalarının olmazsa olmazı. Toprak için üzerinde bebek figürleri olan bu çikolataları canım annemin el emeği sepetinin içinde misafirlerimize ikram ettik.

Aslında doğum yaptığım hastanede hem kız hem erkek bebekler için birbirinden güzel doğum odası süsleme paketleri vardı. Ama hamile halimle koca göbeğime bakmadan oğlumun hazırlıklarını kendim yapmak istedim:) Bunlar da yatağımın baş ucundaki It's A Boy yazılı balonlar ve sevimli ayıcık:)

Toprak'ın doğum odasının kapı süsünü ise beyaz renkte tercih ettim. Mavi balonlar ve nazar boncuğu kapı süsüne renk kattı.

Kucağınıza almak için sabırsızlandığınız bebeğiniz için siz de birbirinden güzel hediyelikler hazırlayabilirsiniz. İnanın Hoşgeldin bebek süslemeleri yapımı hem çok zevki hem de kolay:)

İlk Bisiklet Heyecanı

Hangimizin çocukluğunda bisikletin ayrı bir yeri yoktur ki? Ben bayılırdım mesela bisiklete binmeye. Şimdi bu zevki tatma sırası oğlumda. Bir süredir parklarda gördüğü bisikletlerin başından alamıyoruz Toprak'ı. Boyundan büyük bisikletlere binmek istiyor. Özellikle tekerlekler çok ilgisini çekiyor ve bisikletleri itmeye bayılıyor. Toprak, dedesinin hediyesi tam kendi boyuna göre olan bu bisiklete pazar günü kavuştu ve pek mutlu ilk bisikleti ile:) Biz de itmeli bebek bisikleti ile onu dolaştırmaktan keyif alıyoruz.

Yalnız durmaya hiç gelmiyor,eğer durursak minik adamım aşağıdaki gibi ayağa kalkıyor:) Gitmeye başlayınca geri oturup etrafı seyrediyor, arada kornasını çalıyor. 15. aya yaklaşırken itmeli bisiklet yeni bir heyecan oldu. Toprak'ın ayakları henüz pedala değmediği için bizim yardımımızla gidiyor ama büyüdükçe bisikleti ona uygun hale getirebileceğiz. Ne diyelim, açılın Toprak geliyor:)