29 Ağustos 2013 Perşembe

1,5 Yaş Toprağı


Toprağım, benim güzel yavrum bu ay 1,5 yaşına merhaba dedi! Doğdu doğacak diye gün sayarken önce ay dönümlerine yavaş yavaş da yıl dönümlerine sıra gelmeye başladı.

İlk günkü resimlerine baktığımda hem ne kadar büyümüş, hem de hala ne kadar küçük diyorum.Tabii bu aralar iyice büyüdü Toprak bebeğim. Her şeyden önce artık daha güler yüzlü. Yavaş yavaş bana mı benzemeye başlıyor ne:) Hayata Junior Sarper olarak merhaba diyen Toprak zaman içinde görüntü ve mizaç olarak annesine azıcık da olsa benzeyecek galiba...

Geçtiğimiz hafta 1,5 yaş muayenesine gittik ve aşılarını yaptırdık. Minnacık çocuklara bu kadar çok aşı yaptırmakla hata mı yapıyoruz acaba diye düşündük eşimle. Her aşıdan sonra olduğu gibi aşı yapılan yer kızardı, kızarıklık büyüdü, ancak birkaç gün  içinde geçti.  Çok şükür her şey yolunda gidiyor. Sadece yaz başında geçirdiği bronşiolit ve ara ara tekrarlayan öksürük yüzünden iştahı oldukça azaldığı için yaklaşık yarım kilo vermiş. Özellikle bayram tatilinde sadece su ve meyve ile beslendi diyebilirim. 18 aylık Toprak 12 kg  ve 88 cm. Baba uzun olunca oğlu da ondan geri kalmayacak haliyle:)

Hala oynarken en çok mutlu olduğu şeyler tencereler, kapaklar, kedimiz, direksiyon ve yaz ayında yeni favorisi SU. Henüz konuşmadığı için suyu dudaklarını büzerek uffff gibi bir ses çıkararak bize anlatıyor. Su istiyor, istediği suyu önce biraz kendi içiyor sonra da aklına neresi eserse oraya döküp, başlıyor oynamaya. Su dolu bir kap oğlumu inanılmaz mutlu ediyor. Suyu başka bir kaba döküyor, oradan yine diğerine koyuyor. Yaz aylarında su çocukları çok güzel oyalıyormuş bunu öğrendim. Suyu bu kadar severken haliyle banyo yapmanın keyfi de başka:)

Daha önce bir yazımda Toprak'ın  beni bir kere ısırdığından bahsetmiştim. Keşke bir kere ile kalsaydı:( Beni ve hedef seçtiği kişileri bu aralar ısırmayı kendine oyun yaptı. Beni ısırdığı zaman gülmeden, bunun komik olmadığını ve canımı acıttığını söylüyorum. O ne yapıyor dersiniz? Karşıma geçip kahkahalarla gülüyor sıpa! Hatta tekrar tekrar ısırmaya çalışıp, yüzümü mıncıklamaya başlıyor. Bakalım bu işi nasıl tatlıya bağlayacağız?

Konuşma ile ilgili bir ilerleme kaydedemedik. Bu yazımda bahsettiğim işaret ile istediklerini anlatmayı daha da geliştirdi hatta. İşaret ile ne istediğini anlatamadığı zamanlarda ise elimden tutup beni istediği şeyin yanına götürüyor. Arada bir anne diyor, mama diyor. Emziği için meme diyor. Emzik emmeye tam gaz devam ediyor. Aslında sadece uyurken vermeye çalışıyorum ama gün içinde de bazen emzik diye tutturuyor. İki yaşından sonra emzik ve biberonu bırakmamız gerektiğini söyledi doktoru.

Bu aralar en sevdiği şey üzüm yemek. Üzümleri salkımından tane tane koparıp, ağzına doldurunca o kadar tatlı oluyor ki:) Kavun ve karpuz yemeye de bayılıyor. Akşamları ona küçük dilimler halinde veriyorum. Çatalını batırıp genelde rahatça yiyebiliyor. Bazen de o meyve bir türlü çatala batmıyor ve hemen o minnoş eller devreye giriyor:)

Babası gibi çok güzel kıvır kıvır saçları var. Saçları da iyice uzadı ama kıvırcık olduğu için kısa gibi duruyor. Saçları ıslakken ensesindeki bukleler aslında omuzlarına değiyor.

İşte 1,5 yaş Toprağından son haberler böyle:)



2 yorum:

  1. Benim kızımda şu an 15 aylık ve konuşma daha doğrusu konuşmama durumumuz sizinle aynı. Daha önceki yazınızı da okudum, herşey aynı ıhhhh ıhhhh lar ile anlaşıyor bizimle. Bazen stres yapsam da bu durumu çoğu zaman her bebeğin gelişimi aynı değildir diye avutuyorum kendimi.
    Bu arada ada da ıssırıkçı :) ısırmaya başlayınca aaaa kelebeklere bak diye dikkatini dağıtmaya çalışıyorum. Üstüne düşünce daha da abartıyor çünkü :)
    Sevgiler..

    YanıtlaSil
  2. Ben de ne istediğini anlayamadığımız zamanlarda stres oluyorum, dil konusunda bizimkiler daha geç gelişim kaydedecek demek ki:) Aslında kiminle konuşsam aynı aşamalardan geçtiğini duyuyorum, bizi görünce içlerinden ısırmak geliyor galiba:)Sevgiler

    YanıtlaSil